Marmara Denizi’nin güneyinde bulunan Kapıdağ Yarımadası’nın (Antik Arktonnesos) Erdek ve Bandırma Körfezleri arasında, bataklığın biraz kuzeyinde geniş bir bölgeye yayılmış olan Kyzikos, bugün ‘Belkıs’ ve ‘Balkız’ adlarıyla anılıyor.
Erdek’in, 10-12 km. Dışında bulunan ve büyük bir medeniyetin yaşadığı Kyzikos kentinde ilk ikamet edenlerin Dolion’lar oldukları ve şehrin kurucusunun da Kral Kyzikos olduğu biliniyor.
Kyzikos ve Erdek, özellikle M.Ö. 334-30 yılları arasında Helenistik Çağ’da ve yine Roma zamanında, sanatta ve mimaride özellikle de heykeltıraş alanında erişilmez bir seviyeye ulaşmış.
Kapıdağ’da çıkarılan renkli mermerleri büyük ustalıkla işleyen Kyzikoslu heykeltıraşların, o dönemde yaşamış olan birçok kral ve imparatorlara saraylar, saray süslemeleri, Tanrıları adına tapınaklar, mezar süsleri, sütun başlıkları ve su kemerleri yaptıklarını tarihi yazılardan öğrenmekteyiz.
Dünyanın sekizinci harikası olmaya aday Kyzikos’taki Hadrianus Tapınağı da İmparator Hadrianus adına Kyzikoslu mimarlar tarafından yapılmış.
Bugünkü zamanda Ege’de Efes, Söke, Milet ve Bergama’daki farklı mabetlerin sütun başlıkları ile süslemelerinin Kyzikos’lu mimarlarca yapıldığı biliniyor.
Kyzikos’tan geriye kalan ve bilinen tarihi değer taşıyan mimari zenginlikleri şöyle sıralayabiliriz; Hadrianus Tapınağı, Bouletarion, Kirazlı Yayla Manastırı, Altıköşe Kuleler, Kyzikos Amfitiyatrosu, Bergama Kraliçesi Apoolonis’e adanarak oğulları tarafından yaptırılan tapınak, Hazine adı ile anılan ve her biri bir mimarın gözetimindeki üç depo, Palata Çeşmesi, Muhle Kalesi, Agios Nikolas Kilisesi, Seyitgazi Tepesi ve Kalesi, Zeytin Adasında yer alan kilise.
Kyzikos’ta inşa edilen binaların hemen hemen hepsinin güzelliğinin yanında büyük bir itina ve özen ile yapıldığını binaların içerisinde ve dışarısında bulunmakta olan işlenmiş mermerler ve frizlerle süslemelerinden anlamaktayız. En fazla rastlanan friz örnekleri medusa başı ve öküz kafası. Kyzikos’un bulunduğu bölge bugün birinci derecede arkeolojik sit alanı ilan edilmiş durumda.
Kyzikos bilim ve kültür alanında tarihe ışık tutacak biçimde bir antik kent. O dönemin en meşhur filozofları, astronomi bilginleri, matematikçileri, edebiyatçıları ve ünlü tarihçileri, zamanın en meşhur coğrafyacısı ve deniz bilimcisi Kaşif Eudeksos Kyzikos’ta yetişmiştir.
Bu kadar eski ve görkemli geçmişini, tarihin derinliklerinde bırakmış olan Kyzikos ve Erdek, en son Bizans Dönemi’nde de Bizans’ın zeytin, zeytinyağı, şarap, balık ve ipek deposu olmuş. Osmanlı Dönemi’nde ise Erdek’i en mükemmel ve en açık biçimde Evliya Çelebi’nin Seyahatname isimli eserinden öğrenmekteyiz. 1639 yılında Erdek’e iki kez gelmiş olan Evliya Çelebi, Erdek’in hanlarından, evlerinden, hamamlarından, dört mihrap camilerinden, misket üzümünden, 25 bin dönüm olan bağlarından, dokuz çeşit şarabından bahsetmektedir.
Kyzikos Antik Kenti ile Daskyleion ören yeri, Bandırma Arkeoloji Müzesi’nde teşhir edilmektedir. Müzede bulunan, Daskyleion’a ait Anadolu Pers sanatının esintilerini taşıyan mezar stelleri, kazılardan çıkarılan Pers zamanından kalmış pişmiş toprak kaplar ile Kyzikos antik kentinden ve o bölgeden elde edilen mezar stelleri sergilenmektedir.