Otizm, doğuştan olan, beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden kaynaklandığı kabul edilen nörobiyolojik bir bozukluktur. Başkalarıyla etkileşimde bulunmayı engelleyen ve kişinin kendi iç dünyasıyla baş başa kalmasına yol açan otizm, genellikle 3 yaştan önce ortaya çıkmakta ve bireylerin sosyal iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz olarak etkilemektedir.

Otizm; ırk, kültür veya ekonomik koşulları ne olursa olsun, bütün dünyada bulunur. Otizm, kız çocuklarına oranla erkeklerde daha sık meydana gelir.

Otizm türleri

Asperger Sendromu: Asperger sendromu otizmden daha hafif seyreden bir otistik spektrum bozukluğu kategorisidir. Asperger sendromunda da sosyal etkileşimde önemli sorunlar görülür.

Çocukluk Disintegratif Bozukluğu: Çocukluk disintegratif bozukluğu iki yaştan sonra başlar. Bozukluğun başlamasıyla, önceden edinilmiş yetiler hızla yitirilir. Çocukluk disintegratif bozukluğu tanısı alan çoğu çocuğun zihinsel becerileri, ileri derecede zihin özürlü düzeyine kadar geriler.

Rett Sendromu: Rett sendromu 6–18 aylar arasında başlar. Neredeyse yalnızca kızlarda görülen bu sendrom, kalıtsaldır. Sendromun başlamasıyla, tüm zihinsel, sosyal, iletişimsel ve devinsel beceriler geriler; ayrıca, denge bozuklukları ortaya çıkar.

Atipik Otizm: Atipik otizm, başka şekilde sınıflandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluklar (PDD-NOS: Pervasive developmental disorders not otherwise specified) için kullanılan genel bir terimdir. Atipik otizm, otizm ya da Asperger sendromunun bazı özelliklerinin görülüp, bazılarının görülmemesi durumlarında; diğer bir deyişle, kuşkulu durumlarda konulan tanıdır.

Otizmin belirtileri

Otizm belirtileri tipik olarak erken çocukluk döneminde, 12 ila 24 aylık arasında açıkça belirginleşir. Bununla birlikte, belirtiler daha önce veya daha sonra da ortaya çıkabilir. Erken belirtiler, dil veya sosyal gelişimde belirgin bir gecikme içerebilir.

Otizm belirtileri iki kategoriye ayrılır; iletişim ve sosyal etkileşim ile ilgili problemler ve sınırlı veya tekrarlayan davranış veya faaliyet kalıpları.

İletişim ve sosyal etkileşim ile ilgili sorunlar şunlardır:

– Duyguları paylaşma, ilgi alanlarını paylaşma veya ileri geri konuşmayı sürdürme güçlüğü dahil, iletişim sorunları.
– Göz teması sağlama veya beden dilini okuma gibi problemlerle ilgili sözlü olmayan iletişim sorunları
– İlişkileri geliştirme ve sürdürme güçlüğü

Sınırlı veya tekrarlayan davranış veya faaliyet kalıpları şunları içerir:

– Tekrarlayan hareketler veya konuşma kalıpları
– Belirli rutinlere veya davranışlara katı bir şekilde bağlılık
– Belirli bir sese olumsuz bir tepki gibi, çevrelerinden belirli duyusal olaylara karşı duyarlılıkta bir artış veya azalma
– Sabit meşgul olmalar

Otizm teşhisi konulabilmesi için, kişi birinci kategoride üç semptomun tümünü ve ikinci kategoride en az iki semptomu göstermelidir.

Otizme ne sebep olur

Otizmin kesin nedeni bilinmemektedir. En güncel araştırmalar tek bir neden olmadığını göstermektedir.

Otizm için şüpheli risk faktörlerinden bazıları şunlardır:

– Otizmli bir aile üyesine sahip olmak
– Genetik mutasyonlar
– Frajil X sendromu ve diğer genetik bozukluklar
– Ebeveynlerin doğum sırasında yaşının büyük olması
– Düşük doğum ağırlığı
– Metabolik dengesizlikler
– Ağır metallere ve çevresel toksinlere maruz kalma
– Viral enfeksiyon öyküsü

Hem genetik hem de çevresel faktörler otizm gelişimini etkileyebilir. Bununla birlikte eski ve yeni birçok kaynak, hastalığın aşılardan kaynaklanmadığı sonucuna varmıştır.

Erken teşhis ve tedavi

Bebeklik dönemi açısından değerlendirme yaptığımızda; otizmin erken teşhisi ile ilgili olarak özellikle sosyal belirtilere dikkat edilmesi gerekmektedir. 15. aya kadar göz kontağı kurmama, taklit etmeme, yüz ifadesinin donukluğu ve olağandışı motor bulgular özellikle önem taşımaktadır. Bunların dışında,

Erken tanıda dikkat edilmesi gereken en belirgin gelişim özellikleri:

1.ay › yüze bakma
2.ay › gülümseme
2-3. ay › obje takibi
2-6..ay › sesli uyaranlara tepki
3-6.ay › kavrama becerileri
4-7.ay › yüz ifadelerini ayırma
6. ay › heceler
7. ay › konuşma seslerini taklit
8-10.ay › bakımverenleri tercih etme
12. ay › bakımverenden ayrılmaya tepki yoksa,
12-24. ay› işaret etmiyor, objeyi yetişkine göstermiyor, isme cevap vermiyor, uygun jestleri göstermiyor, sosyal uyaranlara tepkisiz davranıyor ise;
12. ayda babıldama yok, 16.ayda sözcük yok ise, 24. ayda spontan iki kelime ile cümle yoksa , bir uzman tarafından çocuğun değerlendirilmesi kritik önem taşımaktadır.

Otizmde beslenme

Diyet otizm üzerinde etkili olabilir mi? Otizmli insanlar için tasarlanmış özel bir diyet yoktur. Bununla birlikte, davranışsal sorunları en aza indirmeye ve genel yaşam kalitesini arttırmaya yardımcı olmak için diyet değişiklikleri araştırılmaya devam ediliyor. Otizm diyetinin temeli yapay katkı maddelerinin kullanılmamasıdır. Bunlar koruyucular, renklendiriciler ve tatlandırıcılardır.

Bir otizm diyeti bunlar yerine tüm yiyeceklere odaklanabilir, örneğin:

– Taze meyve ve sebzeler
– Yağsız kümes hayvanları
– Balık
– Doymamış yağlar
– Çok fazla su

Otizm ve DEHB arasındaki fark nedir

Otizm ve DEHB bazen birbirleriyle karıştırılmaktadır. DEHB tanılı çocukların gözlerini tutarlı bir şekilde kıpırdatma, konsantre olma ve başkalarıyla göz kontağını sürdürme sorunları vardır. Bazı benzerliklere rağmen, DEHB bir spektrum bozukluğu olarak kabul edilmemektedir. İkisi arasındaki en büyük fark, DEHB olan kişilerin sosyo-iletişimsel becerilerden yoksun olmalarıdır. Çocuğunuzun hiperaktivite semptomları olduğunu düşünüyorsanız, olası DEHB testleri hakkında doktorunuza başvurun. Çocuğunuzun doğru tedaviyi aldığından emin olmak için kesin bir tanı koymak önemlidir.

Bir kişinin hem otizme hem de DEHB’ye sahip olması da mümkündür.

Dyt. Serkan Sıtkı Şahin

Kadinvekadin.net