Kasko sigortası, araç sahiplerinin sıkça başvurduğu bir güvence yöntemidir. Birçok kişi, araçlarını olası hasarlardan korumak amacıyla kasko yaptırırken, kaskonun tüm hasarları karşıladığını varsayar. Ancak kaskonun, belirli şartlar altında ödeme yapmadığı durumlar mevcuttur. Bu durumlar, hem araç sahiplerinin hem de sürücülerin bilmesi gereken önemli maddeleri içerir. Kasko poliçesini alırken veya yenilerken bu durumların farkında olmak, ilerleyen zamanlarda karşılaşılabilecek sorunlarda bilinçli adımlar atılmasına yardımcı olacaktır. Kasko sigortasının ödeme yapmadığı bazı durumları Ethica Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi Işıl Akyol anlattı.

Kasko Poliçesinde Belirtilmeyen Riskler

Kasko sigortası, belirlenen teminatlar çerçevesinde oluşabilecek zararları karşılamayı amaçlar. Ancak, her poliçe kendi içerisinde belirli sınırlamalar ve hariç tutulan riskler barındırır. Bu nedenle, bir kasko poliçesi alındığında bu sınırlamaların ve hariç tutulan risklerin neler olduğunu öğrenmek, olası bir hasar durumunda sürprizlerle karşılaşmamak adına önemlidir. Poliçede belirtilmeyen riskler, genellikle standart teminatlar kapsamında değerlendirilmez. Bu riskler, ya ekstra bir teminat olarak alınmalıdır ya da kabul edilen riskler arasında yer almadığı için hasar durumunda karşılanmayacaktır. Bu yüzden, bir kasko poliçesi alırken ya da yenilerken poliçedeki maddelerin detaylı bir şekilde incelenmesi ve anlaşılmadan imza atılmaması, gelecekteki potansiyel mağduriyetleri önleyebilir.

Bakım ve Onarım Hataları

Aracın bakım ve onarımı, performansının ve güvenliğinin korunmasında kritik bir role sahiptir. Ancak, araç yetkili servislerin dışında, endüstri standartlarına uygun olmayan yerlerde bakım veya onarım gördüğünde, oluşabilecek hasarlar kasko teminatı kapsamında değerlendirilmez. Bununla birlikte, yanlış veya kalitesiz yedek parçaların kullanılması ya da araca yanlış müdahalelerde bulunulması, aracın yapısal bütünlüğünü ve performansını tehlikeye atabilir. Bu tür durumlarda ortaya çıkan zararlar da kasko kapsamı dışında kalır.

Sürücünün Ehliyetsiz Olması

Bir aracın güvenli bir şekilde kullanılması, sürücünün ehliyetli olmasına bağlıdır. Kaza anında, aracı kullanan kişinin gerekli ehliyeti olmadığının tespit edilmesi, kaskonun teminatının devreye girmesini engeller. Ehliyetin olmaması, bu durumu kapsadığı gibi, aracın sınıfına uygun olmayan bir ehliyet kategorisiyle aracın kullanılması durumu da kasko teminatı dışında kalır. Örneğin, ağır tonajlı bir aracın, sadece binek araç sürücü ehliyetiyle kullanılması bu duruma dahildir.

Alkol ve Uyuşturucu Etkisi

Bir kaza esnasında sürücünün alkollü ya da uyuşturucu madde etkisi altında olduğunun tespiti, kasko sigortasının hasar talebini reddetmesine yol açabilir. Alkol veya uyuşturucu kullanımı, sürücünün reaksiyon süresini yavaşlatarak, karar verme yeteneğini olumsuz etkiler ve kaza riskini artırır. Bu tür bir durumda, yetkili mercilerce düzenlenen resmi raporlarla sürücünün alkollü ya da uyuşturucu etkisi altında olduğu kanıtlandığında, kasko sigortası hasarı karşılamaktan muaf tutulabilir.

Kasten Yapılan Hasarlar

Araçlara kasten verilen zararlar, kasko sigortası kapsamında değerlendirilmez. Aracın kasıtlı olarak zarar görmesi, kaza simülasyonları ya da aracın yanlış kullanımı sonucunda meydana gelen hasarlar bu kategoriye dahildir. Sigorta şirketleri, hasarın kasıtlı olarak mı yoksa gerçek bir kaza sonucu mu meydana geldiğini tespit etmek için çeşitli incelemelerde bulunabilir. Eğer bir hasarın kasten meydana getirildiği sonucuna varılırsa, bu tür zararlar için herhangi bir tazminat ödenmez.

Doğal Afetler

Kasko sigortası, genel teminatlar altında bazı doğal afetler sonucu oluşabilecek zararları karşılamayabilir. Özellikle deprem, sel, tsunami gibi büyük doğal olaylar sonrasında araçta meydana gelen hasarlar, standart bir kasko poliçesinde genellikle kapsam dışıdır. Ancak bu risklere karşı da korunma olanağı mevcuttur. Doğal afetler için özel olarak tasarlanmış ek teminatlar, sigorta şirketleri tarafından sunulmaktadır. Bu ek teminatlar, doğal afetler sonucu oluşabilecek hasarları kapsar ve araç sahiplerinin bu tür olağanüstü durumlarda mağdur olmamasını sağlar.

 

Yarış ve Test Sürüşleri

 

Araçların resmi olmayan yarışlarda kullanılması ya da test amaçlı yüksek risk taşıyan sürüşlerde bulunulması, kasko sigortasının kapsamı dışında değerlendirilir. Bu tür faaliyetlerde araçlar, normal şartlardan daha yüksek risk altında olup, meydana gelebilecek kaza ve hasarlar daha büyük maddi zararlara yol açabilir. Sigorta şirketleri, bu tür yüksek riskli faaliyetleri poliçe kapsamına almadığı için, böyle bir etkinlikte hasar oluştuğunda tazminat talebi reddedilir. Araç sahiplerinin, bu tür etkinliklere katılmadan önce risklerini bilmesi ve gerekirse özel bir sigorta teminatı almaları önerilir.

Aşırı Yük veya Yanlış Kullanım

Araçların teknik özelliklerine uygun olmayan şekillerde kullanılması, hem sürücü güvenliğini tehlikeye atabilir hem de aracın mekanik yapısına zarar verebilir. Özellikle araçların taşıma kapasitesinin üzerinde yük taşınması, aracın süspansiyon, fren ve motor sistemlerine aşırı baskı yaparak hasara yol açabilir. Bunun yanı sıra, aracın tasarımına ve teknik özelliklerine aykırı kullanımı da benzer sonuçlara yol açabilir. Bu tür zararlar, kasko sigortasının genel şartları altında teminat dışıdır. Ticari araçlarda yük taşıma kapasitesine uygun hareket etmek, hem kasko teminatının korunması hem de aracın uzun ömürlü kullanımı için kritik öneme sahiptir.

Savaş ve İsyan

Tarihsel ve politik olaylar, beklenmedik ölçüde büyük maddi zararlara yol açabilir. Savaş, iç savaş, isyan ya da benzeri olağanüstü sosyal hareketler sırasında meydana gelen hasarlar, genellikle kasko sigortasının kapsamında değerlendirilmez. Bu tür olayların sebep olduğu zararların boyutu ve tahmini edilemezliği, sigorta şirketlerinin bu tür riskleri standart poliçelerde teminat altına almamasına neden olur. Bu nedenle, bu tür olayların yaşandığı dönemlerde araç sahiplerinin ekstra önlemler alması ve durumu yakından takip etmesi tavsiye edilir.

Trafik Sigortası Kapsamındaki Zararla

Birçok ülkede zorunlu olan trafik sigortası, bir aracın bir başka araca ya da üçüncü şahıslara verdiği maddi zararları karşılamayı amaçlar. Bu tür zararlar için, doğrudan zorunlu trafik sigortasına başvurulur. Kasko sigortası, bu tür zararları karşılamak amacıyla oluşturulmadığı için, zorunlu trafik sigortasının kapsadığı hasarlar için kasko teminatına başvurmak mümkün değildir. Bu iki sigorta türü, farklı riskleri ve zararları kapsar, bu nedenle her iki sigortanın da şartlarına ve kapsamına ayrı ayrı dikkat edilmesi gerekir.

Poliçede Belirtilen Özel Hariç Tutulma Durumları

Kasko sigortası, genel olarak belirlenen standart şartlar altında birçok zararı kapsar. Ancak, her sigorta poliçesi özeldir ve bazı poliçeler, belirli riskleri veya durumları hariç tutabilir. Bu hariç tutulan riskler ve durumlar, poliçenin şartlarında detaylı bir şekilde belirtilir. Bu tür özel hariç tutulma durumları, poliçe metninde genellikle belirgin bir şekilde yer alır. Bu nedenle, bir kasko sigortası poliçesi alındığında veya yenilendiğinde, bu tür özel hariç tutulma durumlarını bilmek ve poliçedeki tüm maddeleri dikkatlice incelemek, olası bir hasar durumunda sürprizlerle karşılaşmamak adına önemlidir.